24 Ocak 1995 tarihinde vefat eden Ercüment ÖZKAN'ı vefatının 26. yılında rahmetle anıyor, Erüment ÖZKAN'ın vefat ettiÄŸi esnada ev sahibi olan arkadaşı, yazarımız Vedat KAHYALAR'ın Ercüment ÖZKAN'a iliÅŸkin yazısını ilginize sunuyoruz.
Ercüment ÖZKAN'ın Ardından..
Hayatımda derin izler bırakan, unutamadığım bir dost, aÄŸabey, hoca, önder...
Ankara'dan aramış ve müsaitsek bizde kalma isteÄŸini bildirdiÄŸinde sevinçten havalara uçmuÅŸtum. 23 ocakta akÅŸam üstü eÅŸiyle birlikte geldiler.
Kızları da vardı, onlar yakın bir ilçemizdeki akrabalarına devam ettiler. İzni olursa, akÅŸam arkadaÅŸlara haber verip, bizim evde bir sohbet ayarlama teklifimi kabul etti. Dostlara da haber verdik, yemek sonrası elli'ye yakın kiÅŸiyle sohbet baÅŸladı. O zamanlarda gösteriÅŸli salonlarımız, mikrofon sistemimiz yoktu tabi.. Koltukları taşıyıp yerde oturarak doluÅŸmuÅŸtuk salona..
Nereden bilecektik ki, son buluÅŸmamız olduÄŸunu.. Sohbet baÅŸlamadan önce kalbinin iyi olmadığını bir çok damarın tıkalı olduÄŸunu, ameliyatın çok riskli olduÄŸunu , doktorların evinde dinlenmesi gerektiÄŸini anlatmıştı.
Dinlenmeye, Allah'ın has dinini anlatmaya asla ara vermeyeceÄŸini anlatmıştı. Her ÅŸeyi göze aldığı, hâlinden belliydi. KonuÅŸmaları daha bir tavizsiz, kitabın direk ortasındandı.
O akÅŸam özetle:
Hâdis, sünnet inkarcısı deÄŸil, aksine korunmuÅŸ olan kitabın tebliÄŸcisi olduÄŸunu, dini insanların, deforme edenlerin,uydurma hadisler eliyle bu iÅŸi yaptıklarını, Kuran'ın Allah tarafından korunduÄŸunu, Kuran'la hareket etmenin dinin sigortası olduÄŸunu, Fethullah Gülen'in o dönemdeki ABD baÅŸkanı Bush'tan daha tehlikeli olduÄŸunu, İslam dinine zarar verdiÄŸini, Türkiye'deki mevcut siyasal sistemle dinin uzlaÅŸamayacağını, sistemin İslami taleplere yeterince cevap vermeyeceÄŸini,..
O dönemdeki İslam’a yakın bir partinin, mensuplarının her birinin Kur'an eÄŸitiminden geçirebilseydi, Türkiye'de herÅŸeyin çok farklı geliÅŸebileceÄŸini düÅŸündüÄŸünü,..
Her müslümanın Kuran'ı mutlaka okuması, anlaması ve hayatına uygulaması gerektiÄŸini... Anlattı uzun uzun, sonra gelen soruları cevapladı. Yazar Ali Okur'a sitem etti, hayatını yazmada geç kalabileceÄŸini söyleyerek.
Verimli bir sohbetin ardından, misafirler gittikten sonra ailecek bir şeyler ikram edildi ve orada da sohbete devam edildi.
Sabah namazından sonra 6-7 çeÅŸit gazete ile sıcak pide alıp evde bırakıp iÅŸyerime gittim.
İş yerim eve yakındı zaten. Kahvaltıdan sonra benim iÅŸ yerime gelecek ve Hatay'dan gelecek arkadaÅŸlarla buluÅŸacaklardı.Sıcak pideler ve gazetelere çok memnun olduÄŸunu belirterek neÅŸeyle baÅŸladığı kahvaltıyı tamamlayamadan , kalp krizi geçirmesi hepimizi çok üzdü. EÅŸim hem ambulansı hem de beni arayıp ellerinden geldiÄŸince destek olmaya çalışmışlar. Eve, ambulans görevlileriyle birlikte girdim. Doktor ve görevliler çok gayret etti ancak olmadı.Hemen çok yakındaki özel bir hastaneye kaldırıldı. Oradaki doktorlar da geri döndürebilmek için gayret ettiler...Ama nafile...
Adana, İslamin yiÄŸit, tavizsiz tebligcisi, hayatımda çok ÅŸey öÄŸrendiÄŸim, rol modelim Ercüment Özkan aÄŸabeye son durak olmuÅŸtu.
Bu arada Hatay'lı dostlar, neÅŸeyle geldikleri Adana'dan, geri dönemeden cenaze konvoyunuzda yerlerini aldı.Haber hızla yayıldı, hastanenin önü kalabalıklaÅŸtı.OÄŸlu Ömer Özkan ile de görüÅŸtükten sonra, Ankara'ya dönüÅŸ organizasyonunu yapıp yola çıktık. Ankara Gölbaşı'nda bizi Süleyman ArslantaÅŸ, Celal Sancar, Memduh Kars ve arkadaÅŸları karşıladılar. Konvoy artarak Ankara'ya gece girdik Sabah Turkiye'nin bir çok yerinden gelen sevenleriyle birlikte merhumu son yolculuÄŸuna uÄŸurladık.
Allah rahmet eylesin..